Sayfalar

4 Aralık 2012 Salı

Çin’in Hızlı Trenleri



Çin’in Hızlı Trenleri

Hedef Saatte 1000 Km
Ekonomisi her geçen büyüyen Çin’de hızlı trenler çok ciddiye alınıyor. Ülkede hedef 2020 yılına kadar ağı büyütmek ve hızı 1000 km’ye çıkarmak
Dünyada özellikle çevre kirliliği ile birlikte gündeme gelen alternatif teknolojilerden biri de elektrik. Her yıl daha fazla firma elektrikli ya da hibrit modeller üretiyor ve piyasaya sunuyor. Ancak otomobil endüstrisinde elektrik ile çözülemeyecek problemler de var. Mesela trafik ve hız limitleri gibi. Dolayısıyla gelişmekte olan ülkeler uzun mesafeleri hızlı bir biçimde kat edebilen, trafiğe takılmayan raylı sistemlere yöneliyor.
Avrupa’da Fransa ve Almanya, Uzakdoğu’da ise Japonya ve Çin raylı sistem konusunda oldukça kararlı. Fransa, standart tekerlekli TGV trenlerine yönelirken özellikle Almanlar manyetik trenlere uzun süredir yatırım yapıyor. Bu trenlerin dünyadaki en büyük müşterisi ise Çin.
Şu an dünyada ticari olarak görev yapan 2 “Maglev” yani manyetik ray sistemine sahip tren hattından biri Çin’de bulunuyor. Üstelik Çin’deki bu sistem en uzun Maglev hattı ve en hızlı tren hatlarından biri olarak da dikkat çekiyor. Şuan Şangay Pudong havalimanını Pudong şehir merkezinde bağlayan bu hat “SMT” yani Shangai Maglev Train olarak adlandırılmakta.
Yapımına 2001 yılında başlanan bu hat 2004 yılında tamamlandı ve yolcuların hizmetine sunuldu. Yani manyetik trenler Çin’de 8 yıldır görevde ve artık 30 kilometre uzunluğundaki bu hattın genişletilmesine yönelik planlar. Çin Hükümet’inin hedefi 2020 yılında çok daha uzun ve çok daha hızlı Maglev’leri hizmete almak.

Maglev teknolojisi ismini “Magnetic Levitation” teriminden alıyor. Manyetik yükselme anlamına gelen bu terim trenin çalışma sistemini net biçimde anlatıyor: Bu trenler gerçekten de havada gidiyor ve kalkış yaptıktan sonra yolculuk boyunca raylara hiç temas etmiyor. Dolayısıyla sürtünme olmadığından hem çok daha yüksek hızlara çıkabiliyor hem de daha az enerji harcıyor.
Maglev teknolojisinin temelleri 1930′lara kadar dayanıyor. O yıllarda alınan patentler daha sonra 1960′larda ilk Maglev’lerin yapımında kendini göstermişti. Şimdilerde bu teknolojiye yatırım yapmasa da 1968 yılında ABD, New York’ta bir Maglev hattı kurmuştu. Ancak teknolojinin asıl gelişmesini sağlayan Almanlar oldu. 70′li ve 80′li yıllarda birçok farklı Maglev teknolojisi üreten ve hız rekorları kıran Almanlar şimdilerde de bu konuda en tecrübeli şirketlere sahip.

Trenin alt bölümünde rayların altına giren bir çıkıntı bulunuyor. Bu çıkıntı içerisinde bulunan mıknatıslar, raydaki mıknatısları çekerek trenin yükselip dengede kalmasını sağlıyor. Trenin harekete geçmesi içinse zıt kutupların birbirini çekmesi mantığı kullanılıyor. Trenin altındaki ve raydaki bobinler düzenli bir şekilde + ve – yükle yükleniyor ve böylece trendeki kutup sürekli raydaki manyetik alanı takip etmek durumunda kalıyor. Tren böylece harekete geçiyor. Bu sistemde trenin hız ayarı ise frekans kontrolü ile yapılıyor. Artı ve eksi kutupların değişim hızı trenin de hızını belirliyor.

Maglev’in halkın kullanımına sunulan en ciddi uygulaması Çin’de hayata geçirilmişti. 2004 yılından beri aktif olan sistem 430 kilometre hıza çıkıyor ve 30 kilometrelik hattı 7 dakika 20 saniyede kat ediyor. Aslında tren saatte 501 kilometrelik hız rekoruna sahip. Fakat çevresel koşullar ve yolcuların rahatlığı sebebiyle ortalama hız saatte 400 kilometre civarında tutuluyor. 
Çin’deki Maglev’in ardında da Almanlar var. Sistemin ana hatları ve trenler Transrapid adlı şirket tarafından hazırlanmış. Bu şirket Siemens ve ThyssenKrupp şirketlerinin ortaklığıyla kurulmuş. Ray sistemi ise Çinli şirketler grubu tarafından inşa edilmiş.
SMT sisteminin Çin’e maliyeti 1.33 milyar dolar olmuş. Çift yönlü sistemin her bir kilometresini inşa etmenin maliyeti 43 milyon dolar geliyor. Tabii buna trenlerin maliyeti de dahil. Dolayısıyla Maglev sistemini kurmak oldukça maliyetli.  Bu maliyetin sebebi ise tüm ray sisteminin milyonlarca pahalı bobin ile donatılıyor olması. Bunun yanında trenlerin yüksek hızda seyretmesi için de mümkün olduğunca düz bir hat gerekiyor. Bu da bir sürü köprü ve iyi hesaplanmış eğim demek.
Fakat Çin’in durmaya niyeti yok. Sistemi genişletmek için 2006 yılından beri planları bulunan Çin hükümeti, bir yandan hızı da artırmak istiyor. Şimdilerde 1000 kilometre hızla yolculuk eden trenlerin kullanılması konuşuluyor. Tabii standart yöntemle bunu başarmak oldukça zor çünkü hava sürtünmesi ve yolcular üzerinde oluşacak G kuvveti etkisi muazzam seviyelere gelecektir. Bu sebeple trenlerin vakumlu bir tüp içinde seyahat etmesi planlanıyor. 
Fransa standart tekerlekli TGV trenleriyle 500 km civarı hızlara çıkabiliyor. Fakat bu teknoloji Maglev’e göre daha limitli. Sonuçta raylara sürtünen tekerleklerin fiziksel bir sınırı var. Maglev teknolojisi ise teorik olarak hız konusunda sınırsız. Çin dışında Japonya Maglev trenleri kullanıyor, Güney Kore ise kısa süre içinde yeni bir hattı kullanıma açmayı planlıyor. Bunun yanında dünyada Malezya, Hindistan, İran, Venezuela gibi ülkeler de Maglev için planlar yapıyor. Türkiye’de ise TGV’nin sistemine benzer bir hızlı tren sistemi kurulmakta ve maliyet sebebiyle Maglev hiç gündeme gelmiyor.
Kaynak :




Çin Hızlı Tren Rekorunu Kırdı
Elektrik uzun bir süredir raylı taşımacılığa güç veriyor. Fakat son yıllarda motorlarda yaşanan gelişmeler ve trenlerin aerodinamik açıdan gelişmesi elektrikli trenleri her geçen gün daha hızlı hale getiriyor.


Raylı taşımacılığa büyük önem Çin, hız konusunda çok iştahlı. İki ay önce 420 km/s sürate çıkan hızlı trenin sınırlarını zorlayan Çinliler, bu kez 486 km/s hıza ulaşmayı başardı. Pekin ve Şangay arasında çalışan hızlı trenin elde ettiği bu derece Çinlilere göre modifiye edilmemiş bir trenle elde edilmiş en yüksek sürat.
Çin Hükümetinin amacı bu tren ile 500 km/s barajını aşabilmek. Böylece Pekin- Şangay arası 5 saatin altına inecek.
Kaynak :

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Blogda Ara