TÜRK OTOMOBİLLERİ 27
SİVAS CABRİO
LÜKS DEĞİL AMA SİVASLI CABRİO
İstanbul’da yaşayan 25 yaşındaki Sivaslı 25 Yakup Başpınar Sivas Cabrio adını verdiği bir otomobil yaptı. 2008’de hobi olarak çalışmalara başladığını anlatan ve eniştesinin emeği olan aracı hurdacıdan topladığı parçalardan yaptığını anlattı. Başpınar, “Direksiyon Şahin’den, vites topu Murat 131’den, anahtar ve pedallar kendi üretimimiz” dedi. 16 beygir 2 silindirik motorun çim biçme makinesine ait olduğunu anlatan Başpınar, koltukların ofis koltuğu olduğunu dile getirdi.
Sivaslı Yakup Başpınar, eniştesi ile birlikte imal ettiği el emeği göz nuru üstü açık arabasıyla İstanbul'un tadını çıkarıyor. Aracın tekerlekleri el arabasından, koltukları ise ofisten
Yakup Başpınar, eniştesi Köksal Gedik ile birlikte İstinye'deki Pınar Mahallesi'ndeki evlerinin bahçesinde işlerinden arta kalan zamanlarda kendi arabalarını imal ediyor. El emeği göz nuru ilk araçlarını yapmaya 2008'de başlamış, 2010'un sonunda tamamlamışlar.
Şimdi 'Sivas Cabrio' ismini verdikleri araçlarının bir üst modeli üzerinde çalışıyor, ilk araçlarıyla da İstanbul'un tadını çıkarıyorlar. Hem de tüm meraklı ve şaşkın bakışları üzerlerine çekerek... 'Sivas Cabrio'nun el freni, gösterge ve dikiz aynası gibi önemli eksikleri var fakat onu Anadolu'da sık sık rastlanan el yapımı otomobillerden ayıran farklılıklar da mevcut.
Bu özelliklerinden en önemlisi dört ileri, bir geri olmak üzere beş vitesli olması. Ayrıca sinyal ışıkları, farları, kornası, hatta radyosu bile var ve 100 kilometre hıza ulaşabiliyor, 45 derece eğimdeki bir yokuşu beş kişiyle rahatlıkla çıkabiliyor. Beş yolcunun binebildiği, 2 metre 38 cm uzunluğundaki araç, ilk görüşte üstü açık ve küçük bir Hummer Jeep'i andırıyor.
Genişliği 1 metre 20 cm olan aracın tekerlekleri el arabasından, koltukları ise ofislerden. Rot-balans ustası olan Yakup Başpınar,w araçlarını demirciden profil demir alarak kendi kaynak makinesiyle yapmış.
Diğer parçalar ise yedek parçacıdan. Aracın motoru da çim biçme makinesinin motorundan yapılmış. Çeşitli araba markalarının şanzıman ve diferansiyellerini kullanarak üretmiş, ateşleme sistemini dahi kendisi kurmuş.
TURİSTLER ÖNÜNÜ KESİYOR
1985 doğumlu Başpınar'ın bugüne kadar 'Cabrio'suyla en uzak mesafesi Eminönü olmuş. Bazen turlamak için Beşiktaş'a iniyor, oradan da Bebek turu yapıyor. Aracını park edip bir yere gittiğinde, dönüşte onu bulamamaktan şikayet ediyor ama bu hoşuna da gitmiyor değil...
İnsanlar aracın etrafına toplanıyor; Başpınar aşırı ilgiden aracını göremiyor, gelen sorulardan dolayı bulunduğu bölgeden uzaklaşmasının zaman aldığını söylüyor.
Başpınar'ın, Tophane'de seyir halinde turistlerin önünü kesmesi, araca binerek fotoğraf çektirmeleri gibi birçok anısı var. Tabii aracın en önemli eksiği plaka ve ruhsatının bulunmaması... "Polis çevirip ruhsat istemiyor mu?" diyoruz; "Vatandaşlar gibi polisler de şaşkın bakışlarla izliyor. Düzgün kullanıyorum, onlar da emeğime saygı gösteriyor," diyor.
Biz de 'Sivas Cabrio' ile kısa İstinye-Maslak turu yapmadan edemedik. 5 TL'ye depoyu doldurduk, kendimizi rüzgara bıraktık. Radyoyu da açtık. Bir yandan Moby dinledik, bir yandan vatandaşları selamladık. Şaşkın bakışlara alışmamız çok uzun sürmedi.
UÇAK BİLE ÜRETEBİLİRİZ
Altı ay önce üzerinde çalışmaya başladıkları 'Sivas Cabrio II'de gerçek bir araba motoru kullanmışlar. 1.5 metre genişliğinde, 3 metre uzunluğundaki aracın iskeleti hazır. Hedefleri tam anlamıyla orijinal bir araba görüntüsüne ulaşmak. Başpınar, "Sonuçta ilk yaptığımız da bir arabaydı.
Tüm otomobillerde olduğu gibi debriyaj, gaz ve fren pedalı var fakat kullanmak her şoförün harcı değil. Ben bile bazen zor anlar yaşıyorum. Maddi imkanlarımız kısıtlı olmasa el yapımı uçak bile üretebiliriz" sözleriyle kendine olan güveninin altını çiziyor
Kaynak:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder