Güneş Enerjisi
Alternatif enerji kaynaklarından biri olan Güneş Enerjisi Dünya'mızda Fosil yakıtların azalması üzerine, Dünya devletlerinin bu yöne teknolojik yatılımlar yapmaya itmiştir.Üniversitelerde buna dahil olmuş ve mühendislik fakültelerinde Güneş enerjisi ile çalışan arabalar , güneş enerjisinden elektrik üreten tesisler yapmaya başlamışlardır.Burada sizlere Güneş enerjisi hakkında bilgiler vermeye çalışacağım.
Güneş Enerjisi Nedir?
Bildiğimiz gibi dünyanın en büyük enerji kaynağı güneştir. Bitkiler güneş enerjisini kullanarak fotosentez yaparlar ve bunun sonucunda besin üretirler. Üretilen bu besin dünyadaki tüm canlıların gıda ihtiyacını karşılar.
Güneş Enerjisinin bir etkisi de Dünyamızı ısıtmaktır. Gece olduğunda havanın soğumasından da anlayabileceğimiz gibi güneş yeryüzünün sıcaklığını arttırmaktadır.
Hangi Enerji?
Otomobillerin hareket etmesi, binaların ısıtılması, fabrikaların çalışması, elektronik aletlerin kullanılabilmesi gibi günlük işlerimizin neredeyse hepsi bir enerji kaynağına ihtiyaç duyar.
İhtiyaç duyduğumuz enerjiyi sağlamak için daha çok petrol türü yakıtlar kullanıyoruz. Benzin, mazot, gaz yağı gibi ürünler bu yakıtlara örnek verilebilir.
Fosil yakıtlar denilen bu enerji kaynakları dünyada sanayileşmenin başladığı zamandan bu yana yaygın olarak kullanılıyorlar. Fakat bu enerji kaynaklarının bazı olumsuz etkileri de var. Son derece yoğun kullanılan bu yakıtların tüketilmesi sonucunda doğaya bazı atık maddeler salınıyor. Otomobillerin egzozlarından, fabrikaların bacalarından çıkan gazlar doğada o zamana kadar hiç bulunmayan bazı zehirli maddeler taşıyor.
1700'lü yılların sonundan günümüze kadar devam eden fosil yakıt kullanımı dünyamızın giderek kirlenmesine neden oluyor. Bunun sonrasında küresel ısınma ve ilkim değişikliği gibi doğal dengeyi bozan birçok problem oluştuğunu bugün hepimiz biliyoruz.
Bu durumun farkında olan bilim insanları çevreye zarar vermeyen enerji türleri bulmak için birçok çalışma yapıyor. Doğayı kirletmeyen bir enerji bulunabilir mi?
Neden Güneş Enerjisi?
Çevreci enerji kaynakları üretmek isteyen bilim insanları güneşin sahip olduğu sonsuz enerjiden yararlanmak istemişlerdir. Bunun için çeşitli teknolojiler geliştirilmiştir.
Güneş enerjisi sistemleri çevreye zararlı gazlar vermeyen, tükenmeyen bir enerji türüdür. Çevreye zarar vermediği, tükenmeyen ve çok ucuz bir enerji kaynağı olduğu için güneş enerjisinin kullanımı gün geçtikçe yaygınlaşmaktadır.
Güneş Enerjisi Nasıl Kullanılıyor?
Günümüzde güneş enerjisinden geniş ölçüde yararlanan iki sistem vardır. Bu sistemlerin biri güneşin ısıtma etkisinden yararlanarak sıcak su üretir: Diğer sistem ise ışığın taşıdığı enerjiyi elektrik enerjisine dönüştüren sistemlerdir.
Sıcak Su Sistemleri
Güneşin dünyayı ısıttığını hepimiz biliyoruz. Yine bu güneş ışığını mercek vb. bir cisimle bir noktada yoğunlaştırıp daha yüksek bir sıcaklık üretebileceğimizi de biliriz. Güneş ışığından sıcak su üreten sistemler de buna benzer çalışır. Güneş ışınlarının etkisi attırılarak sıcak su üretilir.
Yandaki resimde de görebileceğimiz gibi bu sistemde güneşi doğrudan gören bir alana güneş kolektörü denilen toplayıcılar yerleştirilir. Bu kolektörlerin görevi güneşin mevcut ısınma etkisini arttırmaktır.
İçinden soğuk su boruları geçen kolektörün içi o derece sıcaktır ki borulardan geçen soğuk su zamanla ısınır. Bunu şöyle de açıklayabiliriz. Güneşli bir günde koyu renkli bir otomobilin içine girip kapı ve camları kapatırsak arabanın içi dayanamayacağımız kadar sıcaklaşır. İşte kollektörlerin içi de bu şekilde kapalı bir alandır ve koyu renkli oldukları için çok daha fazla ısınırlar. Bu sistemlerin içinde kolay ısınabilen özel maddeler de vardır.
Kolektörlerde ısıtılan su genellikle hemen kullanılmaz. Bunun için üretilen sıcak suyun depolanması gerekir. Depolama işlemi için sıcaklığı koruyucu özel bir kap kullanılır. Evlerde kullandığımız termoslara benzeyen bu depolarda sıcak su uzun süre soğumadan bekleyebilir. Soldaki resimde bir evin çatısındaki güneş kolektörü görülmektedir. Bu yöntem ülkemizin güney illeri başta olmak üzere güneşli günlerin fazla olduğu bölgelerde yaygın olarak kullanılmaktadır.
Elektrik Üreten Sistemler
Fotovoltaik sistemler(PV) olarak da anılan bu sistem güneş enerjisini elektrik enerjisine dönüştürürler.
Işık foton ismi verilen küçük taneciklerle yayılır. Bu tanecikler belirli bir enerji taşırlar. Taşınan bu enerjiyi bitkiler fotosentezde, kolektörler su ısıtmada, güneş panelleri ise elektrik üretmede kullanır.
Bir elektrik akımının oluşabilmesi için iletken bir tel üzerinde elektronların hareket etmesi gerekmektedir. Güneş pillerinde kullanılan yarıiletken maddeler güneş ışığına duyarlıdır. Işık bu malzemelerin üzerine düştüğünde ışıktaki enerji eksi yüklü elektronların hareket etmesini sağlar. Bu hareket de bir elektrik akımı oluşturur. Güneş panelleri hergün artan bir yaygınlıkta kullanılmaktadır. Güneş pil ya da panelleri elektrik şebekesinden uzak bölgelerde, bedava elektrik sağlamaktadır. Bununla beraber çevreye zarar vermeden enerji kullanmak isteyen birçok kişi güneş panellerini tercih etmektedir.
Yandaki resimde bir evin çatısına yerleştirilen güneş panelleri görülüyor.
Güneş Enerjisi Nerelerde Kullanılıyor?
Güneş enerjisinin kullanım alanı sürekli artmaktadır. Uzaya gönderilen uydularda, şebekeden uzak dağ-yayla evlerinde, hesap makinesi gibi küçük elektronik aletlerde, sokak aydınlatmasında, reklam panolarının ışıklandırılmasında, trafik sinyal levhalarında, deniz taşıtlarında vb.
GÜNEŞ ENERJİSİNİN KULLANIM ALANLARI
1) Trafik İşaret Lambalarında
Trafik işaret lambalarının enerji ihtiyaçlarını karşılamak için güneş enerjisinden yararlanılmaktadır.
Trafikteki tüm lambalar güneş enerjisiyle çalışmaz. Güneş enerjili trafik lambaları genellikle şebekeden uzak alanlarda kullanılır. Lambanın üzerinde bulunan güneş pili hem lambaya ışık verir hem de fazla enerjiyi gece kullanılmak üzere bataryaya depo eder.
2) Evlerin Elektrik İhtiyacının Karşılamasında
Evlerin çatısına yerleştirilen güneş panelleri (güneş pilleri) büyüklükleri oranında elektrik üretirler. Üretilen elektrik çevreye hiç zarar vermez ve paneller neredeyse hiç bakıma gerek duymadan yıllarca çalışır.
3) Cep Telefonlarının Şarj Edilmesinde
Cep telefonu gibi taşınabilir cihazları şarj etmek için küçük güneş pilleri kullanılmaktadır.
4) Bahçe Aydınlatmasında
Üst bölgesinde güneş pili barındırın lambalar gece boyunca ışık yayarak masrafsız aydınlanma sağlayarak
5) Sıcak Su Üretilmesinde
Çatılara yerleştirilen kollektörler sayesinde güneşin ısıtma etkisinden yararlanarak su ısıtılmaktadır. Isıtılan su evin sıcak su ihtiyacının tamamını karşılayabilir.
6) Sokak Aydınlatmasında
Taşıt yollarını veya sokakları aydınlatmak ciddi maliyetler oluşturur. Henüz yaygınlık kazanmasa da sokak aydıtlada güneş pillerinden yararlanılmaktadır.
7) Güneş Arabalarında
Güneş enerjisiyle çalışan otomobiller prototip aşamasını geçebilmiş değil. Bununla birlikte teknolojideki gelişmeler ilerde güneş enerjisiyle çalışan otomobillerde seyehati mümkün kılacak.
8) Uçaklarda
Güneş enerjisinin uçaklarda kullanımı da henüz deneysek aşamada. Günümüzde havada uzun süre kalması gereken bazı casus uçak modellerinde ve yanda resmini gördüğünüz NASA'nın deneme uçağında güneş pilleriyle yakıtsız uçuş gerçekleşmektedir.
9) Hesap Makinelerinde
Hesap makineleri minik güneş hücreleri taşırlar. böyle bir hesap makinesi pil değiştirme derdi olmadan yıllarca çalışabilmektedir.
10) Saatlerde
11) Yapay Uydularda
Yıllarca uzayda duran uyduların elektronik aletleri gerekli enerjiyi güneş panellerinden alır. Her uyduda elektrik üreten güneş paneli bulunur.
12) Güneş Kulelerinde
Birçok aynanın aynı noktaya odaklanmasıyla sıcak su üretilir. Bu su daha sonra elektrik üretmekte kullanılır.
13) Yemek Pişirilmesinde
Güneş ocağı denilen yoğunlaştırıcı sistemler sayesinde güneş ışınların kabın üzerinde toplanarak yemek pişirilir.
14) Soğutma Sistemlerinde
15) Giysi veya Çantalarda
Mp3 çalar gibi mobil cihazları sürekli çalışır kılmak için çanta, giysi gibi eşyalara küçük güneş pilleri takılmaktadır.
TÜRKİYE'DE GÜNEŞ ENERJİSİ
Türkiye'de güneş enerjisi ticari faaliyetler göz önüne alındığında daha çok düzlemsel güneş kolektörleri alanında gelişmiştir. Ülkemizde bu alanda faaliyet gösteren birçok firma bulmak mümkündür. Resmi kaynaklara göre bu firmaların sayısı 100'den fazla olduğu bilinmektedir. Sadece iç piyasaya mal üretmeyen bu firmalar, toplam üretimin yaklaşık %30'unu ihraç etmektedirler. Bu açıdan bakıldığında dünya sıralamasında Türkiye'nin yeri pek gerilerde değildir.
Söz konusu güneş piller olduğunda gerektirdikleri yüksek teknoloji sebebiyle yurdumuzda yapılan çalışmalar sınırlı boyutlardadır. Henüz Ticari bir ürün olarak oluşturulamasa da Ege üniversitesi ve Muğla Üniversitesi'nde deneysel başarılar elde edilmiştir. Özel sektörün de katkısıyla önümüzdeki yıllarda kendi güneş pillerimizi üretebilmemiz planlanmaktadır.
Türkiyenin Güneşten Yararlanma Potansiyeli
Türkiye'de yüzeyin aldığı ortalama güneşlenme miktarı yılda 1300kwh/m² 'dir. Bu değer günlük 3,6kwh/m² civarındadır(Elektrik İşleri Et.İd.) Bir günlük güneşlenme süresini ise 7,2saat olarak hesaplanmaktadır. Güneşten verimli oranlarda yararlanılabilen gün sayısı yılda 110 gün gibi yüksek bir seviyededir. Türkiye'nin güneş enerjisinden yararlanma potansiyeli en fazla olan bölgesi Güneydoğu .Anadolu Bölgesi'dir. Akdeniz Bölgesi ikinci sıradaki bölgemizdir.
Aşağıdaki tablo Türkiye'nin güneşlenme potansiyeline göre aylık değişimleri verilmiştir.
BÖLGELER
|
Toplam Enerji kWh/m2-yıl
|
Güneşlenme Saati
|
G.DOĞU ANADOLU
|
1460 kWh/m2-yıl
|
2993
|
AKDENİZ BÖLGESİ
|
1390
|
2956
|
DOĞU ANADOLU BÖLGESİ
|
1365
|
2664
|
İÇ ANADOLU BÖLGESİ
|
1314
|
2628
|
EGE BÖLGESİ
|
1304
|
2738
|
MARARA BÖLGESİ
|
1168
|
2409
|
KARADENİZ BÖLGESİ
|
1120
|
1971
|
Türkiye’nin brüt güneş enerjisi potansiyeli 87.5 milyon ton eşdeğer petroldür. Bu değerin 26.5'i ısıl kullanıma, 8.75'i ise elektrik üretmeye uygundur. Ülkemiz günümüzde bu potansiyelin yüzbinde ikisinden yararlanmaktadır.
Türkiyede bulunan konut sayısı yaklaşık 18 milyon dolayındadır. Bu konutlardan 4 milyonu çeşitli şekillerde güneş enerjisinden yararlanmaktadır. Bedava enerji sağlayan güneş enerjisinin enerji maliyetlerie 600 milyon dolarlık katkısı vardır.(2007)
Uzmanlar Türkiye'nin güneş potansiyelini yeterli seviyede kullanabilmesi durumunda 3.5 Milyar dolarlık bir tasarrufun yakalanmasının zor olmadığını söylemektedir.
DC-AC DÖNÜŞTÜRÜCÜLER(INVERTER)
Güneş Pili Teklolojileri
Dünyadaki toplam güneş pili kurulu gücü 1999 yılında 1000 megavat seviyesine ulaştı. 2005 yılında polikristal silikon kullanılarak yapılan güneş pillerinde büyük gelişmeler elde edildi.
ISIL GÜNEŞ SİSTEMLERİ / GÜNEŞ KOLEKTÖRLERİ
Isıl ve termodinamik dönüşüm, güneş enerjisinin ısıtma etkisinden(sera etkisi) yararlanılarak suyun ısıtılmasını esasına dayanır. Bu su sıcak su ihtiyacını karşılamakta kullanılabileceği gibi aynı zanda elektrik enerjisi üretiminde de kullanılabilir. Bu yöntemin en basit örneğini evlerde kullanılan güneş panolarında(kolektör) görmek mümkündür.
Güneş enerjisinin sera etkisinden yararlanmak için altta, güneş ışığını soğurmaya yarayan kara cisim(soğurucu tabaka), üstte cam tabakadan oluşan kapalı sistemler kullanılır. Soğurucu tabaka arasında, içinde suyun dolaştığı bir kanal bulunur. Güneş ışınları cam yüzeyden içeri girer ve kara cisimce soğrulur. Alınan bu enerji kızılaltı ışıma olarak dışarı verilir. Bu ışıma cam tabakayı geçip dışarı ulaşamadığından sistemden çıkamaz ve böylece sistemin ısısı artar. Buradaki sıcaklık derecesi sistemin kalitesine göre 100°C'ye kadar ulaşabilir.
Güneş kolektörlerinde temel yapı bu olmasına karşın kullanılan maddenin cinsine bağlı olarak çeşitli farklılıklar görülür. Özellikle güneş paneli teknolojisinin geliştiği ilk zamanlarda alttaki kara cisim basit maddelerden seçiliyordu ve yüzeyin ısıyı emme miktarı %20'lerde kalıyordu. Şimdilerde soğurucu madde alüminyum ve bakır gibi maddelerden seçilir. Bu yüzeylerin üzerine titanyum oksit gibi kaplamalar yaparak soğuruculuk özellikleri arttırılmış olur(yaklaşık%85). Ayrıca üstteki cam tabakanın yapısı da önemlidir. Buralarda düz cam kullanılabileceği gibi temperli cam ve prizmatik camlar da kullanılır. Bunlardan prizmatik cam sistem verimini en çok arttıran türdür.
Daha çok evlerde kullanılan güneş panelleri düzlemsel yapıya sahiptirler ve güneşi en iyi görebilecekleri bir açıda sabitlenirler. Panelin yerleştirildiği yerin güneşlenme durumu verimi doğrudan etkiler. Üretilen sıcak su dağıtılacağı bölgeye belirli bir basınçla hareket edebilmesi için genellikle belirli bir yükseklikte izole depolarda bekletilir. Kolektörler ve depo arasındaki boruların da sıcaklık kaybını önlemek amacıyla izole edilmesi gerekir. Diğer bir önemli nokta ise kolektör ve depo arasındaki sıvı akışının sağlanmasıdır. Zira bu iki yapı arasında montaj türüne bağlı olarak yükseklik farkı bulunabilir. Bu durumda akışı sağlamak amacıyla pompa kullanmak gerekmektedir. Fakat sıvı akışının doğal yolla gerçekleştiği sistemler de vardır. Türkiye'de en iyi güneşlenme Akdeniz kıyılarında gerçekleşir.(bölgesel dağılım)
YOĞUNLAŞTIRICI SİSTEMLER
Evlerde kullanılan güneş panelleri sıcak su temininde kullanılır. Bunun için gereken güneşlenme miktarı fazla değildir. Çoğu ev sistemi 70°C'lere nadiren ulaşır. Fakat güneş panelleri elektrik üretiminde de kullanılırlar.
Bu da daha yüksek sıcaklıkları gerektirir. Bilinen optik kurallarını kullanarak aydınlanma miktarını arttırmak ve bu sayede sıvının sıcaklığını yukarılara çekmek mümkündür. Parabolik yansıtıcı bir panelin ve bu panelin tam odagından geçecek şekilde absorban bir tabakayla çevrilmiş sıvı kanalı bu bu düzeneğin temelini oluşturur. Güneş ışınlarını belirli bir temelde yoğunlaştırdığı için bu tür sistemlere yoğunlaştırıcı sistemler denmektedir.
Bu sistemlerde sıcaklık 300°C'lere kadar çıkabilir. Yoğunlaştırıcı sistemlerin verim arttırıcı en belirgin özelliği ise güneşin hareketine bağlı olarak değişen, ışınların geliş açısına uyum sağlamak amacıyla sabit değil hareketli bir yapıya sahip olmalarıdır. Böylece güneş ışınları hep aynı odakta toplanmış olur.
En fazla kullanılan yoğunlaştırıcı sistem düzlemsel oluk kolektörleridir. Bunlar güneşi tek yönde takip etmektedirler.
Yoğunlaştırıcı sistemler temelde aynı ilkeye dayanarak çalışıyor olmakla birlikte bazı yapısal farklılıklar gösterirler
Sıcaklık derecesinin en yukarılara çıkdığı sistem Merkezi alıcı sistemlerdir. Bu sistemde dairesel bir alana yerleştirilen birçok aynanın odağına bir alıcı yerleştirilir. Alıcıda ısınan bir akışkan bulunur ve elde edilen ısı enerjisi başka enerjilere dönüştürülmek üzere diğer ünitelere aktarılır.
Parabolik çanak sistemler, dairesel bir çukur aynanın odak noktasına ısınacak su yerleştirilir. Çanak sistemi yatay ve düşey yönde sürekli güneşi takip ederek gün boyunca güneşten en iyi güneşlenmeyi sağlar. Buralarda ısıtılan sıvı genellikle elektrik enerjisi üretmek amacıyla kullanılır.
Güneş Enerjisiyle Soğutma
Enerji maliyetlerindeki artış ve küresel ısınma gibi çevreci kaygılar yenilenebilir ve doğa dostu enerji türlerine olan ilgiyi arttırıyor. Tüketicilerde oluşan bu eğilim, enerji alanında ar-ge çalışmalarının desteklenmesini ve bu sayede de yeni teknolojilerin hayatımıza girmesini doğuruyor.
Alternatif enerji türlerinde en yaygın olanlarından biri olan güneş enerjisi başlangıçta sıcak su üretmekte kullanıldı. Daha sonra güneşten elektrik üreten güneş panelleri yaygınlaşmaya başladı. Günümüzde bu iki tür de belirli ölçülerde kullanılmaktadır.
Güneş enerjisinin bu yazıda ele alacağımız kullanım alanı teorikte 1970'lerde ortaya konulmasına karşın çok yoğun bir kullanım seviyesine ulaşamamış olan soğutma teknolojisidir.
Güneş enerjisiyle soğutma teknolojileri üzerine yapılan çalışmalar dünyadaki mevcut enerji sorunları nedeniyle hız kazanmış, ülkemizde de bu teknoloji uygulama alanına sahip olmuştur.
Güneş enerjisiyle soğutmanın temeli Absorbsiyonlu soğutma ilkelerine dayanır. Absorbsiyonlu soğutmada buz dolaplarındaki kompresörlerde olduğu gibi gaz sıkıştırılmaz, bunun yerine sıcak buharın çeşitli sıvıların soğrurulması(absorbe edilmesi) gerçekleştirilir.
Absorbsiyonlu Soğutma Nedir?
Sıcaklığı 100°C ile 200°C arasında olan ucuz bir ısı kaynağı bulunduğu zaman ekonomik açıdan kazançlı olabilecek bir soğutma yöntemi absorbsiyonlu soğutma sistemidir. Absorbsiyonlu soğutma sistemlerinde soğutucu akışkanın bir ikinci akışkan içinde soğurulması gereklidir. Bu sistemler buhar sıkıştırmalı soğutma sistemine çok benzer fakat buradaki kompresörün yerini karmaşık bir soğurma mekanizmasının aldığı görülür. Soğutma mekanizması absorber ve jeneratörden oluşmaktadır ve sıkıştırma işlemini gerçekleştirmektedir. Bu mekanizmanın soğutkan basıncını yükseltmek için bir araya getirildiği gözlenmektedir. Absorbsiyonlu sistemde buhar yerine sıv sıkıştırılmaktadır. Bu sistemlerin çalışması dış kaynaktan sağlanan ısıya dayanır. İş ısıtıcıda sağlanan ısının yüzde biri mertebesinde olup, çevirimin termodinamik çözümlemesinde genellikle ihmal edilir. Absorbsiyonlu sistemlerde çevirimi çalıştıran enerji ısıdır.
Güneş enerjisiyle soğutma yapan bir sistemin şeması aşağıdaki gibidir.
Şekilde de görülebileceği gibi parabolik oluklu kolektör kullanarak 180 200°C cıvarında sıcaklık üretmek mümkündür. Üretilen sıcak su buhar oluşturmakta, bu buhar doğrudan ısıtma amaçlı kullanılabileceği gibi absorbsiyon aşamalarından geçerek soğutma amaçlı da kullanılabilmektedir.
Güneş enerjisiyle soğutma sistemlerinde gece güneşlenme olmayacağı için soğuk su ve sıcak su depolarının bulunması gerekmektedir.
Bu soğutma modeli çevreye uyumlu olması, doğayı kirletme miktarının az olması nedeniyle oldukça faydalı görülmektedir.
Güneş enerjisiyle ısıtma sistemleri özellikle yüksek oranda soğutma giderleri bulunan otel, iş yeri, turistik tesis, ve sanayi kuruluşlarında elektriğe oranla çok daha ekonomik bir çözüm yoludur.
Türkiye'de de güneş enerjisiyle soğutma faaliyeti yapan firmalar bulunmaktadır. Bunun yanında güneş enerji ve jeotermal ısıyı kullanarak benzer bir soğutma faaliyeti akademik alanda da sürmektedir.
Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Makine Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adnan Sözen, projede görev alan Yrd. Doç. Dr. Tayfun Menlik, Yrd. Doç. Dr. Veysel Özdemir ve doktora öğrencisi Engin Özbaş ile ortaklaşa yürüttükleri soğutma projesi deneysel başarılara ulaşmıştır.
Doç. Dr. Adnan Sözen, gerçekleştirdikleri projeyle %35 verim elde ettiklerini, kullandıkları mini buzdolaplarında -15 dereceye kadar sıcaklığı düşürdüklerini belirtti. Sözen, dada büyük kolektörler kullanabildikleri anda sıcaklığı daha da düşürmeni mümkün olduğunu belirtiyor.
GÜNEŞ PİLLERİ - FOTOVOLTAİK PİLLER
Fotovoltaik etki silisyum gibi yarı iletken maddelerin içerisinde oluşturulur. Güneş pilleri(fotopiller) ikili yarı iletken katmanlardan oluşurlar(P-n katmanları) Bu katmanların bir arada kullanılmaları ışık etkisiyle katmanlardan birinden elektron koparılmasını sağlar. Kopan elektron pozitif olan diğer katman tarafından çekilir. Elektronların bu şekilde hareket etmeleri hareket etmeleri bir elektrik akımını oluşturur.
Oluşan elektrik akımı çeşitli iletkenler yardımıyla kullanılacağı bölgelere taşınır. Güneş pillerinde oluşan elektrik akımının şiddeti yüzeyin soğurduğu güneş ışığı şiddetiyle doğru orantılıdır. Güneş pilleri tek tek kullanılabileceği gibi birleştirilip panel halinde de kullanıma sunulabilmektedir.
Fotopiller aslında bir zorunluluktan doğmuştur. Uzaya gönderilen uyduların enerji ihtiyaçlarını karşılayabilme sorunu güneş pillerinin bulunmasıyla aşılmıştır. 1950'li yıllar bu teknolojinin ilk örneklerinin görüldüğü yıllardır. Ancak güneş pillerinin uzay teknolojileri dışında ticari acıdan kullanılmaya başlanması 1975 yıllarına denk gelir.
Isıl teknolojilere göre daha durağan, görece az karmaşık olan güneş pilleri yaygınlık bakımından ısıl teknolojilerin gerisindedir. Bunun sebebi güneş pillerinde verim oranının %15-20'leri geçememesidir. Ayrıca çok ince ve hassas yapıda olmaları sebebiyle üretimleri, teknoloji ve maliyetler açısından istenilen düzeyde değildir. Buna rağmen dünya genelinde güneş pili üretimi ve satışı gün geçtikçe artmaktadır.
Güneş pilleri başlangıçta daha çok düşük akım şiddetlerine ihtiyaç duyan hesap makinesi, radyo, saat gibi elektronik araçlarda kullanılmaya başlandı. Bunun yanında yine uydularda olduğu gibi zorunlu alanlarda da kullanıldılar; Orman gözetleme kuleleri trafik ışıkları, deniz fenerleri, elektrik şebekesinden uzakta bulunan küçük yerleşim birimleri bu teknolojinin kullanılabileceği alanlardan bazılarıdır. Buna rağmen teknolojinin ilerlemesi her alanda olduğu gibi fiyatların ucuzlamasını doğurmuştur. Bu nedenle evlerde güneş pillerinin kullanımı gün geçtikçe artmaktadır. Henüz sahip olurken yüksek bir ücret ödemek gerekiyor olsa da firmaların bu ürünler için 25 yıl garanti vermesi, neredeyse hiç bakıma ihtiyaç duymamaları kullanıcıların çıkarına sonuç vermektedir.
Elektronik cihazlarda kullanılmasının haricinde günümüzde güneş pilleri oldukça yaygın bir kullanım alanına sahip olmuştur. Bölgesel aydınlatmalarda ve özellikle trafik ikaz lambalarında neredeyse her gün karşılaştığımız bir ürün olmuştur.
Tüm bu gelişmelere karşın güneş pillerinin yaygınlığının istenilen seviyeye ulaştığı söylemenin imkanı yoktur. Günümüzde yaygın olarak kullanılan güneş pillerinin çoğu silisyum dioksit (SiO2) ve ince film teknolojisine dayanmaktadır. Silisyum dioksit üretimi heryıl artış gösterse de özellikle elektronik alanında bu maddeye duyulan ihtiyaç pazar fiyatının düşmesini engellemektedir. Bu da güneş pili fiyatlarının belli seviyenin altına düşmesini engellemektedir. Firmalar bu dezavantajı yenmek için çeşitli yöntemler üzerine durmaktadırlar.
Bunlardan ilki güneş pillerindeki verim oranını yükselterek watt başına maliyeti düşürme çalışmaları geliyor. Günümüzdeki güneş pilleri en fazla %20'lerde verimle çalışıyorlar ve watt başına maliyet 1YTL civarında bulunuyor(2008)
Diğer bir yöntem ise organik boyar maddeli, organik polimer kökenli güneş pilleri üzerinde yapılan çalışmaları kapsamaktadır. Bu sayede düşük mali etlerde güneş pili üretiminin mümkün olacağı düşünülmektedir.
Ülkemizde de bu konuda deneysek çalışmalar yapılmaktadır. Ege Üniversitesi Güneş Enerjisi Enstitüsünde %2,5 verimle çalışan organik boyar maddeli piller üretilmiştir. Enstitüde kullanılabilir özelliklerde başka güneş pilleri de üretilmektedir.
GÜNEŞ PİLİNİN EVDE KULLANIMI
Güneş pilleri her nekadar yüksek verimle çalışmasa da belirli bir maliyeti göze alarak evlere bu sistemi kullanarak enerji ihtiyacımızı karşılamamız mümkündür. Bilindiği gibi güneş pilinden gelen elektriğin elektrikli aletlere ulaştırılması sırasında voltaj farklılıkları görülülebilir. Bunu önlemek için şarj kontrol üniteleri kullanılır Güneş enerjisinin elektrik enerjisi olarak depo edildiği bataryayla elektrikli aletler arasında bu sarj kontrol üniteleri bulunur.
DC-AC DÖNÜŞTÜRÜCÜLER(INVERTER)
Elektrikli aletlerimizin neredeyse hepsi alternatif akımla(AC) çalışır fakat güneş pilleri doğru akım(DC) üretir. Bu dönüşümü sağlayan alet DC- AC dönüştürücülerdir. Aslında güneş pilleri enerji ihtiyacını tam karşılayamadığı durumlarda şehir şebekesinden de enerji sağlanır. Dönüştürücüler Şebekeyle uyumluluğun sağlanmasında da kullanılır.
Güneş Pili Teklolojileri
Gümeş pilleri gelişen teknolojiyle beraber tüm dünyada yaygınlık kazanmaya başlamıştır. Pahalı bir teknoloji olması henüz tüm potansiyeliyle kullanılamamasını doğurmakla birlikte günden güne güneş pili fiyatları düşmekte bu nedenle kullanım oranı da o oranda artmaktadır.
Maalesef henüz Türkiye'de ticari amaçlarla güneş pili üretilememektedir(2006) Fakat ülkemizde bazı üniversitelerde bu konuda ciddi çalışmalar yapılmaktadır. Örneğin Ege Üniversitesi ASPİLSAN işbirliğiyle güneş pili üretimi projesine başlamış bulunmakta. Ayrıca Muğla Üniversitesi'nde de Temiz Enerji Kaynakları Araştırma Geliştirme Merkezi bu konuda çalışmalar yapmaktadır.
Mevcut fikir Türkiyenin Bir miktar yatırımla güneş pilinde verimli ürünler ortaya koyabileceğini yönündedir. Zaten deneme aşamasında çalışan piller üretilmiş bulunmaktadır. Türkiyede 3 Megawatt'lık(1000 Konutun kullanabileceği) pazar oluşabilirse sektörün hızla gelişeceği tahmin edilmektedir.
Evlerde güneş pili sistemleri
Güneş pillerinin evlerde kullanımı doğrudan olmamaktadır. Bunun için güneş piliyle elektrikli aletler arasına çeşitli ekipmanlar yerleştirmek gerekmektedir.
İnverter(dönüştürücü): Bu aletin görevi akımı (DC) 220V alternatif akıma (AC) çevirmektir.
Şarj regülatörü:Güneş panellerinden gelen akımla akülerdeki voltaj değerlerini sürekli kontrol altında tutarak akülerin her zaman optimum şarjda kalmasını sağlayıp, fazla enerjinin de akülere zarar vermesini önlerler.
Stasyoner aküler: Ani güç kesintilerinin sebep olabileceği sorunları gidermek için kullanılırlar. Enerji kaynağı olarak hazırda duran ve güneş pilinden gelen akımın yetersiz olduğu durumlarda devreye girecek şekilde tasarlanmışlardır. Yüzdürme gerilimiyle sürekli şarjlı halde tutulan bu tip aküler, minimum bakım ve düşük enerji maliyeti özellikleri sayesinde güneş enerjisi yada rüzgar enerjisi gibi alternatif enerji kaynaklarında yaygın olarak kullanılmaktadır.
Güneş Pilleri: Güneş panelleri, "fotovoltaik etki" denilen basit bir fiziksel olay sonucunda güneşten aldıkları enerjiyi elektron hareketi oluşturarak elektrik enerjisine çevirirler. Daha çok düşük yüksek elektrik akımı gerektirmeyen şebekeden uzak güvenlik sistemleri, kamera ve dedektör cihazları, çevre ve sokak aydınlatmaları, telsiz ve aktarıcı istasyonları, baz istasyonu ve verici sistemleri gibi uygulamalarda tüm dünyada yaygın olarak kullanılmaktadır.
Bir evde güneş pilinin hangi devrede kullanılabileceğine örnek devre aşağıda verilmiştir.
GÜNEŞ PİLİ TARİHİ
Güneş pilleri yeni bir teknoloji olarak kabul edilse bile tarihsel gelişimi 1800'lü yıllara kadar uzanmaktadır.
1839'da Paris Doğal Tarih Müzesinde uygulamalı fizik profesörü Alexander Edmond Becquerel platin tabakalar üzerinde yaptığı bilimsel çalışmalar sırasında ilk fotovoltaik etkiyi saptadı. Alexander Edmond Becquerel 1820 - 1891 yılları arasında yaşadı (yanda)
Becquerel'n yaptığı çalışmaların ışığında 1873'te Willoughby Smith ilk basit güneş pilini üretmeyi başardı. Yanda Willoughby Smith'in çizimlerini yaptığı pili görüyorsunuz.
Willoughby Smith
1828 - 1891 Televizyonun icadıyla daha çok ismini duyurmuş olan Willoughby Smith'in çalışmalarını 1877'de W.G. Adams ve R.E. Day simli bilim insanları sürdürdü. Bu ikilinin yaptığı çalışmalarda katı maddelerin de fotovoltaik etki oluşturabildiği kanıtlanmış oluyordu.
1883'te Charles Fritts selenyum kullanarak ilk ciddi güneş pilini yapmış oldu. Bu pilin verimi ancak yüzde 1 dolaylarındaydı.
Heinrich Hertz
1857 - 1894 1887 'de Heinrich Rudolf Hertz morötesi ışınımın fotovoltaik etki üzerinde yansımalarını araştırdı. 1094 yılında Albert Einstein güneş etkisiyle elektrik akımı oluşumuna yönelik bir makale yayınladı. Aynı yıl Wilhelm Hallwachs bakır ve bakır oksit bazlı bir güneş pili denemesinde bulundu.
Gerald L. Pearson
1905-1986 Audobert ve Stora 1932 yılında Cadmium-Selenide (CdS) kullanarak uzun bir süre kullanılacak olan fotovoltaik bir yöntem keşfetmiş oldu. 1954'de Pearson ve Fuller Silisyum (silikon)'un fotovoltaik etkisini keşfettiler. Böylece % 5 verimli bir güneş pili üretmeyi başardılar. 1957 yılına gelindiğinde Pearson ve arkadaşlarının çalışmalarını meyvelerini verdi ve güneş pilindeki verim % 8'lere kadar ulaştı.
Vanguard I Uydusu 1858'de Vanguard I isimli uzay aracında ilk defa bir güneş pili kullanıldı. Bu güneş pili % 9 verimle çalışıyordu ve 100 santimetrekareye 0.1W güç üretiyordu.
Yenilenebilir Enerji Laboratuarı - ABD 1961'de Birleşmiş Milletler solar Enerji Konferansı düzenlendi
1967 yılında Güneş pilleri Soyuz I uydusuna enerji sağlamak için kullanıldı.
1980 de Delaware Üniversitesinde %10 verim elde edebilen Cu2S/CdS teknolojileri geliştirildi.
Dünyadaki toplam güneş pili kurulu gücü 1999 yılında 1000 megavat seviyesine ulaştı. 2005 yılında polikristal silikon kullanılarak yapılan güneş pillerinde büyük gelişmeler elde edildi.
Güneş Pili Yapım Malzemeleri
Tek kristalli silisyum güneş pilleri
Laboratuar koşullarında %24 verim sağlamasına rağmen ticari ürünlerde verim %15 civarındadır. Tekli kristaller üretmek uzun ve pahalı bir yöntem olduğu için bu yöntem genellikle fazla tercih edilmemektedir.
Silisyum elektriksel ve optik özelliklerini uzun süre koruyabilmektedir. Bu da Slisyumu güneş pilleri için uygun bir malzeme haline getirmiştir.
Çok kristalli silisyum güneş pilleri
Çok kristalli silisyum güneş pillerinin üretimi daha yoğundur. Bunun başlıca nedeni poli kristal üretiminin görece kolay ve ucuz olmasıdır. Erimiş yarı iletken silisyum kalıplara dökülür ve soğutulur. Sonrasında kare şeklinde kesilirler. 1950'lerden beri güvenle kullanılan bu yöntem verim olarak tek kristallilere oranla daha düşüktür. (%14)
Amorf silisyum güneş pilleri
Kristal yapılı değildir. Bu silisyum piller ticari ürünlerde % 5 - 7 verimle çalışmaktadırlar. Daha çok küçük elektronik aletlerde kullanılmaktadır. Gelecekte binaların dış cephesine entegre olarak kullanılabileceği tahmin edilmektedir.
Bakır İndiyum çok kristalli güneş pilleri
Genellikle ince film şeklinde yapıya sahiptirler. Bakır ve indiyumla beraber galyum elementi de katılarak daha verimli ürünler oluşturulmaktadır (yandaki resim)
Laboratuar şartlarında %18 verim sağlanmasına rağmen standart şartlarda %10 verimde çalışmaktadır.
Kadmiyum tellür güneş pilleri
Üretimi kolay bir yöntemdir. Özellikle büyük paneller için uygun bir türdür. Teknolojinin yaygınlaşmasının güneş pili maliyetini çok aşağılara çekeceği tahmin edilmektedir. Deneysel çalışmalarda %16'lara ulaşan verimleri ticari ürünlerde %7 seviyelerindedir.
GÜNEŞ OCAĞI
Hepimiz güneş ışınlarının bir noktada toplanmasıyla yüksek sıcaklıkta bir ışın demeti oluştuğunu biliriz. İnce kenarlı bir mercek yardımıyla kağıt yakma deneyinde bu etkiden yararlanılır. Oluşturulan bu sıcaklık etkisi daha büyük bir düzenekte kullanılıp yemek pişirme gibi işlevleri gerçekleştiren düzenekler kurmak da mümkündür.
Yandaki resimde gösterilen düzenek güneş ocaklarının çalışma yapılarına benzemektedir aslında bu yapı bildiğimiz çukur aynanın kendisidir. Ana eksen ışığı yansıtıcı pürüzsüz bir yüzey, odak noktası ise yansıyan ışınların toplandığı noktadır.
Güneş Ocağı Nedir?
Güneş ocakları, güneş enerjisi ile çalışan ve pişirme amaçlı kullanılan sistemlerdir.
Güneş Ocağının Faydaları nelerdir?
- Yakıtsızdır
- Ekonomiktir
- Çevrecidir
- Yerlidir
- İthal enerji kaynaklarına alternatif olabilir
- Orman tahribatını önlemeye yardımcı olur
- Kırsal bölgelerin sosyo-ekonomik kalkınmasına destek olabilir.
Güneş Ocağı Nasıl Çalışır?
Güneşten ışıma vasıtası ile gelen ısı, iç yüzeyi parlak paraboloid çanak vasıtası ile çanak odağında yoğunlaştırılmakta ve odağa yerleştirilen tencere tabanında ışık, ısı enerjisine dönüşmektedir.
Oluşan yüksek sıcaklık ile tencerede pişirme işlemi gerçekleşmektedir.
1,6 m çapındaki bir güneş ocağının gücü yaklaşık 1,5 kW’tır.
Güneş Ocağının Ekonomik Analizi
Güneş ocaklarının maliyeti imal edildikleri malzemeye göre değişmektedir.
Güneş Ocakları yaklaşık 1.5 yılda maliyetini karşılayacak tasarruf sağlamaktadır.
Ülkemizdeki bir evde yılda en az 5 adet 12 kg’lık LPG tüpü eşdeğerinde tasarruf sağlanacağı tahmin edilmektedir.
Türkiye'de Güneş Ocağı Potansiyeli
- Ülkemizdeki 15 000 000 konutun %55' si müstakil evdir.
- 8 250 000 adet müstakil ev
- 8 250 000 adet güneş ocağı
Ülkemizde 8 250 000 adet güneş ocağının kullanılması ile ;
- 1 Milyar YTL/yıl (750 milyon ABD $/yıl) tasarruf imkanı doğacaktır.
Güneş Ocakları Kaç Dereceye Kadar Isıtıyor?
Güneş ocağı güneş ışıklarını bir noktada odaklayarak tencere altındaki ısıyı tüp ateşi seviyesine kadar çıkarabiliyor. Özellikle güneşin parlak olduğu günlerde tencerenin altındaki ısı 130-140 dereceyi buluyor. Güneş ocağı evlerin yanı sıra kırda, piknikte ve dağcılıkta da ideal bir alet. Ocakta kış aylarında bile yemek pişirilebiliyor. Tek şart havanın güneşli olması. Yangın çıkarma riski olmayan güneş ocağı rüzgarlı havalarda da kullanılabiliyor ve tüp gibi çevredeki oksijeni tüketmiyor. Tüp fiyatlarının her gün arttığı ülkemizde evlerinin balkonları güneş alan kişiler de yaz, kış kullanabilirler. Çünkü güneş ocakları tüpün verdiği ısının aynısını veriyor ve çevreyi kirletmiyor.
İlk Güneş Ocağı / Güneş Pişiricisi Ne Zaman Yapıldı?
1767 yılında İsveç’li bir doğa bilimcisi Horace de Saussure’nin yaptığı belirtilmektedir.
Güneş Ocağı En Çok Hangi Ülkelerde Kullanılmaktadır?
Güneş enerjisiyle yemek pişiren güneş fırınları en çok Çin ve Hindistan'da kullanılmaktadır. Bu miktarın 100.000 adet olduğu tahmin edilmektedir.
Kenya'da da yeni yeni 5000 cıvarında kullanıma ulaşılmıştır.
Farklı Güneş Ocağı Şekilleri
1 - Kutu Şeklindeki Ocaklar
2 - Katlanabilir Ocaklar
3 - Parabolik Ocaklar
1 - Kutu Şeklindeki Ocaklar:
Yemekleri yavaş yavaş pişirmeyi sağlayan kutu ocakları kapalı bir kutu şeklindedir. İçeri giren güneş ışınlarının sera etkisiyle ortamı ısıtması sonucu yemek pişirilmektedir.
Üst kısmı cam, iç kaplaması da yansıtıcı parlak malzemeden yapılmaktadır.
Kutu ısıtıcıların alt kısımları ve içinde yemek pişirmek için kullanılan kap siyah renkli malzemelerden yapılmalıdır. Bu durum ısının tutulmasını kolaylaştıracaktır.
2 - Katlanabilir Güneş Ocakları:
Katlanabilir güneş ocaklarında güneş enerjisini belirli bir noktada odaklamak yerine geniş bir alanda yoğunlaştırma yapılır katlanabilir özellikte olduğu için taşınabilme ve yer kaplama yönünden avantajlıdır.İç yüzey parlak yansıtıcı yüzeylerden oluşturulmuştur.
3 - Parabolik Güneş Ocakları:
Yapıları çanak şeklindedir. Diğer türlerin aksine ışığı belirli bir alanda yoğunlaştırır. Bu nedenden ötürü ancak güneşli günlerde kullanılabilmektedir. Odak noktası güneşin hareketine göre değiştiği için parabolik ocakların sürekli güneşi takip etmesi gerekir. Kısa süreli ısıtmalarda(yumurta, sosis pişirme) daha kullanışlıdır. Yüksek sıcaklık elde edilebilir. Odak noktasına vücudun temas etmemesine dikkat etmek gerekir. Oluşan yüksek ısı yanıklara sebep olabilir.
GÜNEŞLE AYDINLATMA
Mimari bakımdan özenle yapılmış binaların pek çoğu gün ışığından en üst seviyede yararlanacak şekilde tasarlanmıştır. Ancak kentlerdeki yapılaşmanın hızla artması çoğu binanın istenilen seviyede gün ışığı almasını engellemektedir. Bu da enerji maliyetlerini artırmaktadır. Bu probleme çözüm bulmak için bir çok deneme yapılmaktadır.
Günümüzde başlı başına bir sektör haline gelen aydınlatma sektörü gün ışığını ulaşması mümkün olmayan alanlara olaştırmanın yöntemleri üzerinde çeşitli teknikler geliştirmektedir.
SunLight Direct - Fiber Optik Çözüm:
Bu yönteme göre çatıya yerleştirilen ışık toplayıcı(kollektör) güneş ışığını fiber optik kablolar yardımıyla yine fiber optik özellikteki ışık tüplerine ulaştırır. Bu sayede gün ışığından yararlanarak son derece ekonomik bir aydınlatma sağlanmaktadır. Amerikan Sunlight Direct şirketi tarafından patenti alınan teknolojide her iki aydınlatma tüpünün 50Watt akkor flamanlı lambaya denk geldiği belirtiliyor. Bu hibrit(çift fonksiyonlu) sistem sayesinde gün ışının az olduğu zamanlarda elektrik enerjisini aydınlatma için kullanmak mümkün olmaktadır.
Bununla beraber kollektörler güneşin sürekli yer değiştirdiği dikkate alınarak 'otomatik takip sistemi' ile donatılmıştır. Bir çok solar sistemde görmeye alıştığımız takip sistemi kollektörün günün her saatinde güneşten azami ölçüde yararlanmasını sağlamaktadır. Aşağıdaki videoda bu çok güzel bir şekilde yansıtılmaktadır.
Yansıtıcı sistemler:
Bu sistemlerde kullanılan teknoloji daha az olduğu için kısmen maliyetleri daha düşüktür. Teknoloji, güneşten alınan ışığın yansıtıcı yüzeylere sahip borular yardımıyla kapalı alanlara ulaştırılması esasına dayanır.
Ülkemizde de bazı aydınlatma firmaları tarafından bu hizmet verilmektedir.(www.gunisigiaydinlatma.com)
Üsteki resimde de görebileceğiniz gibi güneş ışığı hangi açıdan gelirse gelsin içeri ulaştırılmaktadır.
Sistemin simüle edilmiş hali.
Konut içerisine yerleştirilen aydınlatma lambaları
Fiber Optik kablolar
Fiber Optiğin Aydınlatmadaki Önemi
Fiber optik aydınlatma ürünleri ışığı kaynağından uzaklara taşımak için kullanılır. Bilindiği gibi doğrusal bir yol izleyen ışığı saydam olmayan bir engelin arkasına geçirmek mümkün değildir. Bu kablolar sayesinde ışık kıvrımlı yollar alabilmekte, istenilen bölgeye taşınabilmektedir.
Fiber optik aydınlatmada;
- Sadece ışık taşınır, elektrik taşınmaz,
- Daha güvenlidir, çarpılma olmaz,
- Işık istenen yere taşınabilir,
- Isınma neredeyse olmaz, Yanıcı malzemelerin bulunduğu alanlarda güvenle kullanılabilir,
- Farklı renklendirilmeler yapılabileceği için estetik yönü kuvvetlidir.
Bununla beraber kollektörler güneşin sürekli yer değiştirdiği dikkate alınarak 'otomatik takip sistemi' ile donatılmıştır. Bir çok solar sistemde görmeye alıştığımız takip sistemi kollektörün günün her saatinde güneşten azami ölçüde yararlanmasını sağlamaktadır.
Astrolab Solar Otomobil
Venturi Astrolab otomobillin üretiminde 3.6 metrekarelik güneş pili paneli kullanılmış. Aracın elektrik motorları güneş pilleriyle besleniyor. Fazla enerjinin bataryalara şarj edilmesiyle kesintisiz sürüş imkanı sağlanmış oluyor.
Benzerlerine oranla son derece yüksek verimlere ulaşan aracın gövdesi karbon fiber malzemeden üretilmiş. 50 Km sarj gerektirmeden hareket edebilmesi ve Saatte 120km hıza ulaşabilmesiyle Astrolab standart bir kara taşıtı olmaya aday gibi görünüyor.
Güneş enerjisine dayalı teknolojiler hayatımızın her aşamasına girmeye başladılar. Onları önce hesap makinesi gibi küçük elektronik aletlerde gördük. Daha sonra trafik ışıklandırmalarında yaygınlaştılar. Bu süre içerisinde güneş enerjisi sayesinde elektrik üreten güneş pilleri o kadar yaygınlaştı ki sırt çantalarında bile kullanılır hale geldiler.
Güneş pillerinin verimlerinin artırılması daha fazla enerji gerektiren alanlarda da kullanılabilir olmalarını sağladı. Bu sayede güneş enerjisiyle çalışan güneş arabaları dahi üretilmeye başlandı. Ülkemizde de dünyadaki örneklerine benzer olarak güneş pili kullanılan otomobillerin rallileri TÜBİTAK tarafından düzenlenmekte.
Güneş arabalarının deneysel boyutta olmaları estetik olarak fazla özenli yapılmalarına genellikle engel teşkil ederken Venturi Astrolab daha kabul edilebilir bir kullanışlılıkla karşımıza çıkıyor.
Kaynak : http://www.alternaturk.org
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder