Sayfalar

25 Kasım 2012 Pazar

Çocuklar İçin Öğrenelim


Bebek fazla kucağa alınmaz, alınırsa kucağa alışır!

Yenidoğan bebeğinizi emzirmek, altını değiştirmek, sevmek, okşamak, konuşmak için kucağınıza almalısınız. Anne ile bebek arasında kurulacak sevgi ve güven bağı için bu çok önemlidir. İstekleri karşılanan, sevgi ve güven hisseden bebeğinizi daha ileri dönemlerde uyku, beslenme gibi durumlar için belirli bir düzene alıştırmak daha kolay sağlanır. Özellikle ilk üç ay bebeğinizi sık sık kucağınıza alın.
•Şişman çocuk sağlıklıdır!
Şişmanlık sağlık değil, sağlıksızlık göstergesidir. Hem çocukluk çağı hem de erişkin dönem için hipertansiyon, damar sertliği, şeker hastalığı, ortopedik bozukluklar, pişik, solunum yolu enfeksiyonları, psikolojik bozukluklar gibi birçok hastalıkla ilişkisi saptanmıştır. Dengeli beslenen çocuk zayıf da olsa sağlıklıdır.
•Dondurma hasta eder! 
Dondurma gibi serinletici yiyecekler sağlık kurallarına uygun olarak hazırlandıktan sonra, üretim ve son kullanma tarihlerine dikkat edilerek tüketilmelidir. Dondurma yemeklerden sonra verilmelidir. Böylece hem çocuğun iştahının kapanmasına neden olmaz hem de boş midede soğuk besinin yol açabileceği karın ağrıları görülmez. Yavaş yavaş ve yalayarak yenilir ve beraberinde su içilir ise boğaz ağrısı veya tahrişine yol açmaz.
•Çocuğu üşütmemek için kalın giydirmek gerekir!
Çocukları üşüteceği endişesi ile kalın giydirmek, sarıp sarmalamak terlemelerine ve hastalanmalarına yol açar.
•Banyo yaparsa üşütür!
Çocuklar banyo yapmaktan hasta olmaz. Hasta çocuk bile banyo yaptığında tıkalı burnu açılır; vücudundan ter ve toksinler atılır. Sadece hastalık dönemlerinde uzun banyo yapılmamalıdır.
•İştah açıcı şurup işe yarar!












Vitamin şuruplarının iştah açtığı hazırlayıcı firmalar tarafından sıklıkla vurgulanmaktadır. İyi beslenmeme nedeniyle bazı çocuklarda yeterli büyüme sağlanamıyor ise, hekim önerisi ve kontrolü ile bazı vitamin ilaçlarını kullanmak gerekebilir. Allerji ilaçları ve hormonlu ilaçlar yan etki olarak iştah artışı yaparlar. Bu nedenle çocuklarda uzun süreli bu ilaçları kullanılmaları önerilmemektedir.
•Soğuk algınlığı mı? Üşütme mi?
Soğuk algınlığı (Nezle) toplumda en sık görülen üst solunum yolu enfeksiyonu hastalığıdır. Sıklıkla hava değişim dönemlerinde görülen bu hastalığa neden olan 100'den fazla virüs vardır. Hasta kişilerin hapşırıp–öksürmesi ile havaya karışan mikroplar, sağlam kişilere burun, ağız ve göz aracılığı ile bulaşır. Yuva, kreş, okul çocuklarında salya, sümük ile temas etmiş eller, oyuncaklar, yüzeylere dokunma yolu ile de bulaşma olur. Açık havada, rüzgarda kalıp üşütmek ile ilgisi yoktur.
•Midesini üşüttü diye kusuyor!
Mide ve barsak hastalıkları virüs ya da bakterilerle oluşur. Soğukta kalma sonucu oluşmaz. Karın ağrısı, bulantı, kusma, ishal, gaz çıkarma gibi belirtilerle seyreder.


İştahsızlığa 12 Öneri

Çocuklarda iştahsızlık, her 2 anneden birinin yakındığı önemli sorunlardan biri. Genellikle 8-9. aydan okul çağına kadar süren bu problemi ise ancak çocuğunuza doğru yaklaşımda bulunarak çözebilirsiniz!
Çocuklarda iştahsızlık problemi, her iki anneden birinin kabusu oluyor. İştahsızlık bazı durumlarda kansızlık, reflü ve bağırsak enfeksiyonu gibi sağlık sorunlarından kaynaklanabiliyor. Ancak iştahsızlığın ardında bir hastalık yatmıyorsa, düzenli takiplerini yapan hekiminiz kilo-boy-baş çevresi gelişiminin yaşına uygun seyrettiğini söylüyorsa, çocuğunuz ihtiyacı kadar besini alıyor demektir.
Siz yine de iştahsızlık sorunundan yakınıyorsanız, uzmanların önerilerini uygulayarak çözüm bulabilirsiniz. Acıbadem Bodrum Hastanesi'nden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Tuna Gül Han, çocukların iştahını açmanın püf noktalarını sıraladı.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Tuna Gül Han, çocuklarda iştahsızlık sorunu ile baş etmenin yollarını şöyle sıralıyor:
1. "Bu tabaktakilerin hepsi bitecek!" demeyin
Hemen her anne bu cümleyi çocuklarına bir kez olsun söylemiştir. Peki ama tabaktaki yemeğin miktarı çocuğunuz için uygun mu? Mide kapasitesi erişkinde 1500 ml kadar oluyor. Oysa mide kapasitesi yenidoğan bir bebekte 30 ml iken bu rakam ergenliğe doğru ancak 1000 ml civarına ulaşıyor. Çocuğunuzun mide kapasitesini en kolay, bir öğünde yemesini ve içmesini istediğiniz gıdaların hepsini küçük bir poşete koyarak anlarsınız. Sizce çocuğunuzun midesi bu kadar büyük mü? Çocuğunuzun tabağına sadece yiyebileceği kadar yemek koymaya özen gösterin.
2. Ek gıdaya sebze ile başlayın
Ek gıda dönemi aslında bebeğinizin bundan sonraki sağlıklı beslenme alışkanlıklarının oturacağı bir süreç. Dolayısıyla ek gıda verirken bebeğinizin ilk tanışacağı gıdalar sebze grubundan olursa damak tadı buna uygun gelişecektir.
3. Bebeklikten çocukluğa geçmesine izin verin
Ne zaman ne yiyeceğine, ne giyeceğine, ne oynayacağına karar verdiğiniz bebeğiniz artık yok. Karşınızda kendi kararlarını veren, kendi isteklerinin ve sevmediklerinin farkında olan ve tabii ki buna göre yaşamak isteyen bir "çocuk" var. Sınırlarını yine sizin belirlediğiniz bir dünyada kendi kuralları ile var olmak isteyen bir çocuk. Ağzına kaşığı eskisi kadar kolay sokamamanız da çok doğal bu durumda. Bu yüzden elinizde kaşık veya çatal ile peşinde koşmayın, bırakın kendisi kendi ihtiyacı kadar yesin.




4. İşler düzene girene kadar ara öğünleri kaldırın
Abur cubur ve hazır meyve sularının tüketimi kan şekerinde ani değişiklikler yaparak öğün öncesinde iştahı kapatıyor. Zaten küçük olan mide hacmi ara öğün ile dolmuş olan çocuğunuzdan ana öğünlerde performans beklemeyin. Bu yüzden yemek aralarında çocuğunuza "Zaten yemeğini de yemedi, aç kalmasın" mantığı ile yiyecek bir şeyler vermeyin.
5. Günlük programınız belli olsun
Genellikle bebekliğinden itibaren uyku saatleri düzenli olan çocukların yemek saatleri de otomatik olarak düzene giriyor. Saatleriniz belirli olursa çocuğunuzun vücut ritmi de bu programa uyum sağlayacak. Bunun sonucunda çocuğunuz yemek saatlerinde acıkmaya, uyku saatlerinde de esnemeye başlayacaktır.
6. Gece öğünlerine son verin
Yaklaşık 9.aydan sonra gece beslenme ihtiyacı ortadan kalkıyor. Bu aylardan sonra bebeğinize vereceğiniz gece öğünleri reflü, orta kulak iltihabı ve diş çürükleri gibi riskleri beraberinde getiriyor. Üstelik çocuğunuz karnı tok olduğu için sabah kahvaltısına da isteksiz başlayacaktır.
7. Temel Reis olmayın
Siz ıspanağı ağzınıza sürmezken çocuğunuza Temel Reis olmayın. Çocuklar dünyayı anne-babalarının yüzleri ile tanırlar. Siz karnabahar tadını alınca yüzünüzü buruşturuyorsanız, çocuğunuz da bu besini tükürecektir.
8. Sofradan 'tecrit' etmeyin
Her çocuğun, ne kadar döküp saçarak da yese, sosyal iletişiminin artması ve sofra adabını öğrenmesi için aileyle aynı sofraya oturması gerekiyor. Çocuğunuz, ailenin bir arada olduğu sofrada oturmalı. Bunun yerine tek başına mama sandalyesinde oturur ve karşısında onu yedirmek için uğraşan bir kişi ile karşılaşırsa, yemek yemeye doğal bir şey gözüyle bakmayacaktır.
9. Köftelere sebze katın
Çocuğunuz sebze yemekten kaçınıyorsa, sevdiği yemeklere, örneğin çorbalara veya köftelere rendelediğiniz sebzeleri ekleyebilirsiniz. Yapabileceğiniz bir başka şey de havuç ya da salatalık gibi sebzeleri çiğ olarak çubuk şeklinde hazırlamak. Bu tarz bir sunum çocuğunuzun hoşuna gidebilir. Yemek tabaklarındaki yiyeceklerden suratlar, trenler yapmak da çocuğunuzun hoşuna gidecektir. Ayrıca siz de evde bolca sebze tüketerek ona örnek olmalısınız.
10. Et sevmiyorsa yumurta yedirin
Et yemeyi sevmiyorsa dolmanın içine kıyma ekleyebilirsiniz. Eğer sadece kırmızı eti reddediyorsa, tavuk veya balık yedirebilirsiniz. Makarnanın üzerine kıymalı sos yapmak veya çok sık olmamak şartıyla kıymalı börek yedirmek de bir alternatif olabilir. Çocuğunuz ısrarla etten kaçınıyorsa yumurta sarısı, yoğurt, süt veya peynir de protein yerine geçecektir.




11. Ceza veya maddi ödül vermeyin
Yemek yemek istemiyorsa, ısrar etmeyin. Ancak yemeğini istekle, özellikle de kendisi yemişse, haftalık öğün tablosu yapıp, o öğün için bir gülen yüz etiketi yapıştırmasını sağlamanız onu motive edecektir.
12. Israr etmeyin, ancak alternatif de yaratmayın
Çocuğunuz yemeğini bitirmemeyi tercih etmiş olabilir. Bu durumda ısrar etmeyin, ancak ara öğünde de bir şey vermeyin. O zaman çocuğunuz bir sonraki öğünü beklemesi gerektiğini öğrenecektir. Ancak aklınızda bulunsun, bu düzenin oturması vakit alabilir.

Kaynak:AA.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Blogda Ara